21 Ağustos 2010 Cumartesi

Just Cause 2


 


Ben ki aksiyon oyunlarına karşı ziyadesiyle ilgili, bol aksiyon içeren sahnelerin müdavimi bir oyuncu olarak “Bu kadar da abartı olmaz!” sözlerini savuruyorsam, Just Cause 2’nin nasıl bir yapım olduğunu siz hesap edin. Tek kişilik ordu olma sorumluluğunu üstlenmeye alıştık, ama hareket halindeki araçlar üzerinde seksek oynamak, bitmek tükenmek bilmeyen paraşütlerimizle gök yüzünde süzülmek ve etrafta ne varsa sorgu sual dinlemeden patlatmak konusu hala fazlasıyla abartılı geliyor insana. Eğer dinmek bilmeyen bir tempo ile hikayeyi fazla kafaya takmadan, etrafta ne var ne yok parçalamak istiyorsanız, peşime takılın...


Dozaj hesabı

2006 yılının sonlarında piyasaya sürülen ve GTA’ya benzeyen yapısı ile ilgi toplayan Just Cause, içerdiği abartılı aksiyon sahneleri ile gündemdeki yerini korumuştu. Sandbox diye tabir edilen, özgür bir oynanışa sahip olan yapımda karşımıza çıkan her aracı kullanabiliyor, binbir akrobatik hareket ile düşmanlarımızı öbür dünyaya yollarken terlemelerini sağlıyorduk. Başarılı görselleri ve dev haritası ise dikkat çeken yapımın ikinci bölümünde her şeyin dozajı biraz daha artırılmış.

Panau isimli tropik bir adaya damdan düşer gibi inen kahramanımız, daha ilk sahneden itibaren bizleri ne kadar hareketli bir maceranın beklediğinin sinyalini veriyor. Gökyüzünde süzülürken haritanın ne kadar büyük olduğunu hissedebiliyorsunuz. Zaten oyunun içine girdikten sonra haritaya bir göz atarsanız neresinden başlayıp nasıl sonuna kadar gideceğinizin endişesini yaşıyorsunuz. Bunca yıldır oynadığım oyunlar arasında en büyük haritanın burada karşıma çıktığını söyleyebilirim.


Yeni oyunda helikopter de kullanabiliyoruz

Kısaca tanımlamak gerekirse, GTA’ya fazlasıyla benzeyen bir oyun olan Just Cause’da özgürlük seviyesinin biraz daha geniş olduğu söylenebilir. Açık arazide dilediğimiz gibi dolaşıyor, çevreye istediğimiz seviyede zarar verebiliyoruz. Kullanamayacağımız araç, kurşunlayamayacağımız canlı yok. Öte yandan bindiğimiz araçların üstüne bir dublör gibi çıkmak ve oradan düşmanları avlamak gibi enteresan becerilere sahibiz. Görev yapın ya da yapmayın etrafa verdiğimiz zararın bol bol getirisi olduğu için son merminizi dahi patlama ihtimali olan her türlü cisme göndermeniz lehinize oluyor. Basit bir görevi yaparken bile etrafa ne kadar hasar verirseniz o kadar kaos puanı kazanıyorsunuz ve bu size hem yeni silah, araç alma hem de elinizdekileri yükseltme konusunda yardımcı oluyor.



Maceranın içine daldığımızda ise serinin ilk bölümünü denemiş kullanıcıların hemen fark edeceği bazı yenilikler göze çarpıyor. Bunlardan ilki daha oyunun hemen başında kullandığımız kancalı ipimiz. Bu ip sayesinde akla hayale sığmayacak işlerin üstesinden gelebiliyoruz. Karşınızda 50 m yüksekliğinde bir bina mı var? Hiç sorun değil, birkaç kanca atışı ve işte en tepeye çıktınız bile! Bu kanca her derde deva. Kulenin tepesinden ateş eden bir düşman ile karşılaştınız diyelim. Ne acı tesadüftür ki, elinizde avucunuzda tek bir mermi bile kalmamış. Fırlatın kancanızı ve birkaç saniye içerisinde düşman ayaklarınızın dibine düşüversin.

Gökyüzünde süzülen helikopterlere tutunmak mı dersiniz, hareket halindeki araçları yakalamak mı dersiniz, her şeyi bu kanca ile yapmak mümkün. Çamura saplanmış aracınızı bu kanca sayesinde traktöre bağlayarak kurtarabiliyorsunuz. Kısacası bu kanca ile hayal gücünüz dahilinde her şeyi yapabilirsiniz. Ulaşamamanız gereken noktalara ulaşmanızı sağlaması da kimi zaman oyunun fazlasıyla kolaylaşmasına neden olabiliyor. Söz gelimi gökdelenin tepesine ulaşmamız istenen görevde aslında karşımıza çıkanı öldürmemiz ve herkes öldükten sonra da adamımıza erişmemiz gerekiyor. Oysa ki bu kanca sayesinde ters taraftan gidip, binanın tepesine çıktıktan sonra adamın arkasından yaklaşarak tek bir mermi bile harcamadan görevi tamamlamanız mümkün.

Yapay zeka yoksunu

Henüz ilk oyunun dumanı tüterken yeni oyun hakkında bilgiler veren ve bizleri heyecanlandıran yapımcılar, ilk bölümdeki en büyük problemlerden biri olan yapay zekanın geliştirileceğini iddia etmişti. Burada gördük ki, bu iddialarını gerçeğe çevirmeye yaklaşmamışlar bile. Siperlerin ardında saklanan düşmanlara rastlasak da anlamsızca ortalık yerde duran ve üzerimize gönderdiği mermilerden medet uman düşmanlarla daha fazla karşılaşıyoruz. Daha da kötüsü, bu düşmanlar her
ne hikmetse patlayıcı madde yüklü varillerin yanında durmaya da bayılıyor. Hal böyle olunca varillere nişan alarak rahatlıkla düşmanları alt edebiliyorsunuz.
http://hotfile.com/dl/44962580/96b734b/AUCSEJUSTIKI.FO.part01.rar.html
http://hotfile.com/dl/44962585/d111f00/AUCSEJUSTIKI.FO.part02.rar.html
http://hotfile.com/dl/44962581/453ea53/AUCSEJUSTIKI.FO.part03.rar.html
http://hotfile.com/dl/44962586/e615792/AUCSEJUSTIKI.FO.part04.rar.html
http://hotfile.com/dl/44962579/0b04ca8/AUCSEJUSTIKI.FO.part05.rar.html
http://hotfile.com/dl/44962589/cedeb79/AUCSEJUSTIKI.FO.part06.rar.html
http://hotfile.com/dl/44962583/ad7a18f/AUCSEJUSTIKI.FO.part07.rar.html
http://hotfile.com/dl/44962587/3ddbe05/AUCSEJUSTIKI.FO.part08.rar.html
http://hotfile.com/dl/44962588/bfdf624/AUCSEJUSTIKI.FO.part09.rar.html
http://hotfile.com/dl/44962584/d1edca2/AUCSEJUSTIKI.FO.part10.rar.html
http://hotfile.com/dl/44963161/d473688/AUCSEJUSTIKI.FO.part11.rar.html
http://hotfile.com/dl/44963197/a5c6b9d/AUCSEJUSTIKI.FO.part12.rar.html
http://hotfile.com/dl/44963249/90c2b16/AUCSEJUSTIKI.FO.part13.rar.html
http://hotfile.com/dl/44963254/e1ee59d/AUCSEJUSTIKI.FO.part14.rar.html
http://hotfile.com/dl/44963271/3d890cb/AUCSEJUSTIKI.FO.part15.rar.html
http://hotfile.com/dl/44963285/67d6b79/AUCSEJUSTIKI.FO.part16.rar.html
http://hotfile.com/dl/44963286/fb39c3f/AUCSEJUSTIKI.FO.part17.rar.html
http://hotfile.com/dl/44963292/fc8ebdc/AUCSEJUSTIKI.FO.part18.rar.html
http://hotfile.com/dl/44963302/b00c415/AUCSEJUSTIKI.FO.part19.rar.html
http://hotfile.com/dl/44963370/e4c138a/AUCSEJUSTIKI.FO.part20.rar.html
http://hotfile.com/dl/44963492/01cfa6c/AUCSEJUSTIKI.FO.part21.rar.html


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder